5 Aralık 2012 Çarşamba

Şeytanın Sev Dediği part 2



Günler geçtikçe kız ile gencin arasındaki diyalog da değişik yerlere kayıyordu. Genç işlediği sözde günahlarını ve içindekileri çoktan dökmüş, ama yine de gizli kalması gereken kişisel bilgilerini açığa vurmamıştı. Bu durum ilerde bazı sorunlara gebe kalacaktı. Kız yine de sesini çıkarmıyor ve sohbetin geldiği noktayı görerek anlatma sırasının kendine geldiğini biliyordu.


Ortak günahları kızın da ağzındaki baklayı çıkarmasına sebep olacaktı. Her şeyiyle gerçek olan kızın günahı da gerçekti ve sarsıcıydı. Kızın kendinden iki yaş küçük erkek kuzenine ilgisi vardı. Kuzenini banyoda mastürbasyon yaparken kazara gördüğü günden beri ilgi duyduğunu anlatıyordu. Genç için buraya kadar hiçbir şey sarsıcı değildi ama ilgi çekiciydi. Nedenini bugün bile anlamadığı bir kıskançlık krizi içten içte başlamıştı. Kendinden bir kez daha utandı. Kıza bağlandığını hissetti. Oysa yaradılışı kıskançlık krizlerine yabancı değildi ve bunu o da biliyordu.


Buraya kadar kızın anlattığı her şey olağandı. Sarsıcı olan gerçekler kız anlattıkça genç şaşkınlık içinde cinsel nirvanaya çıkıyordu. Bir sonbahar gecesi monitörden okuduğu hayata dair sarsıcı insanlık deneyimleri onu hayretler içerisinde bırakıyordu.

Kız yaşadığı deneyimleri hızlı hızlı yazıyordu : “banyo yaparken yalnız değilimdir. Çoğu zaman küçük kız kardeşimle yıkanırım. Onun yaşı küçük o yüzden sıkıntı yok. Bazen bizde bazen de yengemlerde iken banya yapıyorsam yanıma yengem de gelir, sırtımı keseler. Çoğu zaman vajinamla ilgilenir, parmaklar, tahrik eder ve eller.”

Tabii bunlar mesajların tasnif edilmiş hali. Özet olarak yengesinin kendisine olan ilgisinden bahsediyordu. Genç bir an için kızın fantezi olsun diye kendi gibi kızın da yalan yazdığını düşündü. Ama kızı iyi çözümlemişti ve yazılanlar samimi bir dille olduğu gibi hiç de gerçek dışı abartılar içermiyordu.


Kız hızlı hızlı yazmaya devam ediyordu : “bir gün yengem evini temizlemek için yardıma çağırdı. Ben de gittim. Birlikte salonu temizlerken birden ‘soyun’ dedi. Ne olduğunu anlamamışken perdeleri kapatmaya başladı. Cesaret vermek için kendi soyunmaya başladı. Şaşkınlıkla izliyordum, anadan doğma soyunmuştu. ‘şimdi sıra sende cinsellik hakkında bilmen gereken şeyler var’ dedi. Kararlıydı, çaresiz soyunmaya başladım. Banyoda yaptığı gibi her yerime ellemeye, okşamaya başladı. Sonra yere yattı ve vajinasına ellememi istedi. Şoke olmuştum talimatlarına uyuyordum. Vajinasını yalamamı, parmaklamamı söyledi. Hepsini yaptım. Bazen gözleri kayıyor, kafamı vajinasına bastırdığı oluyordu. Orgazm oluyordu, vajinasından sular akmaya başladı. Korkmamam gerektiğini bunun zevk suyu olduğunu söyledi. Titriyordu, bir an için korktum bile. Orgazmı geçince o da benim vajinamı yalamaya başladı. Kızlık zarıma zarar vermesinden korktuğumu söyledim. O da buna dikkat ettiğini kendisine güvenmemi söyledi. Nasıl oral seks yapılacağını mutfaktan getirdiği süs sabun meyvelerle gösterdi. Her dediğini yapıyor ve ses etmiyordum. Güveniyordum ona hala da güveniyorum.”

Doğrusu bu kadarını da beklemiyordu. Kıza bu anlattıklarını “gerçekten yaşadın mı ?” diye sordu. Kız açık ve net olarak yaşadığını yoksa niye durduk yere bunları yazmaya uğraşacağını söyledi. Sitemkar bir üslupla söylediği bu sözlere karşın genç, o malum yengeyi merak etmişe benziyordu. Kıza yengesi üzerine sorular sordu. Kadın 41 yaşında, bir erkek çocuğu olan - kızın ilgi duyduğu kuzeni – normalde yolda yürürken yanımızdan gelip geçer sıradanlıkta, teşhircilik için özel bir çaba sarfetmeyen tipik ev hanımıydı.

Gündelik hayatımızın ayrıntılarından birni oluşturan her insan gibi sıradan gördüğümüz basitçe biriydi o kadın gözümüzde. Es geçtiğimiz, bayağı gördüğümüz milyonlarca insandan biriydi sadece o kadın. Oysaki madalyonun arka yüzünde şehvete düşken, fantezilere ve sapkınlığa eğilimli, fırsat bulduğunda 16 yaşındaki öz akrabasıyla lezbiyen ilişki yaşayabilecek boyutlara gelmiş bir kadın portresi vardı önümüzde.

Genç şaşkındı ama eli ister istemez penisinde monitörün karşısında ömründe okumadığı kadar gerçek ve yaşanmış bir olayın baş kahramnıyla yazışıyordu. Kızın anlattıklarına göre şehvetli bir kadın olan yengesi tabuları yıkarken ki soğukkanlılığını oğluyla ilişkisine de yansıtıyor muydu ? evet gencin aklındaki soru buydu ve sordu kıza. Kız da bunu merak ediyordu. Acaba yengesi oğluna karşı nasıldı ? bir anneden öteye geçtiği zamanlar oluyor muydu ? öz yeğenine cinsellik öğretmek için soyunan bir kadın oğlunun cinsel yaşantısına ne kadar etki ediyordu ?



Kız için de cevapsız kalmıştı bu sorular. En yakın zamanda müsait bir ortamda yengesine bunları soracaktı. Samimiyetine güveniyordu. Bu arada gencin dikkatini bir şey çekmişti. Kız özellikle istiyordu yengesinin oğluyla ilişkisini. İlgi duyduğu kuzenini, annesinin yanında tabuları yıkmış bir çocuk olarak görmek istiyordu. Belki o da bu zevk aleminden payına düşeni alacaktı. İşte kızın içten içte arzu ettiği şey buydu.

Genç aklını kurcalayan sorular ve kızın soğuk duş etkisi yaratan itiraflarını düşünerek yatağına girdi. Doğrusu bunu hiç beklemiyordu. Bir rastlantı sonu tanıştığı kızla ilerlettiği sohbetin bu noktalara kadar varacağını tahmin bile edemezdi. Bir an için korktuğunu hissetti. Bu gece okuduğu sözler mi ürkütmüştü onu ? yoksa hayatın gerçekleriyle yüz yüze gelmenin sarsıcı etkisi miydi onu ürketen ? bilmiyordu ve uyumak istiyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder